KOAH'SIZ HAVA SAHASI İLE DAHA SAĞLIKLI YAŞAM

KOAH'SIZ HAVA SAHASI İLE DAHA SAĞLIKLI YAŞAM

KOAH, “Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı” isminin baş harfleri kullanılarak isimlendirilen bir akciğer hastalığıdır. KOAH’ı “uzun süreli bronşlarda tıkanmaya neden olan bir hastalık” şeklinde tarif edebiliriz.  

KOAH, hava yollarının mikrobik olmayan iltihabi olaylar sonucu daralması, akciğerdeki küçük hava odacıklarının harabiyeti (amfizem), balgam üreten bezlerin aşırı çalışması sonucu balgam miktarında artış ve daralan hava yollarından hava geçişinin güçleşmesi (kronik bronşit) olarak tanımlanır.



 

KOAH'SIZ HAVA SAHASI İLE DAHA SAĞLIKLI YAŞAM

40 Yaş Üstü Her 5 Kişiden Biri KOAH Hastası

Toplumumuzda 40 yaş üstü her 5 kişiden birinde KOAH vardır. Türkiye’de tanı konulmuş 3,3 milyon KOAH hastası bulunuyor. Bir o kadar da tanı konulmamış ve doktor kontrolüne girmemiş hasta olduğu tahmin ediliyor. KOAH; günümüzde dünyada ve Türkiye'de 3'üncü ölüm nedeni haline gelmiştir. 

En Önemli KOAH Nedeni: Sigara Bağımlılığı

KOAH gelişimi için aktif sigara içimi dışında diğer bazı çevresel ve genetik faktörlerin de hastalık gelişiminde etkili olduğu bilinmektedir. 

KOAH gelişiminden %80-90 oranında sigara içiminin sorumlu olduğu, sigara içmeyenlere göre KOAH gelişme riskinin 9.7-30 kat arttığı, KOAH nedeniyle gerçekleşen ölümlerin erkeklerde %85’inden, kadınlarda ise %69’undan sigara içiminin sorumlu olduğu bildirilmiştir. Anne ve babası sigara içen çocuklarda ise solunum sistemi hastalıklarına ve kronik bronşite daha fazla rastlanır.  

Pasif İçicilik KOAH Riskini %50 Artıyor

Sigara içmeyenlerin özellikle de çocukların sigara içilen bir ortamda dumana maruz kalmasıyla, ileri yaşlarda astım ve KOAH başta olmak üzere solunum sistemi hastalıkları görülme riski daha fazladır. 
Haftada 40 saatten fazla ve 5 yıldan uzun süreli sigara dumanına maruz kalmanın KOAH gelişim riskini %50 oranında artırdığı bilinmektedir. 
Pasif içiciliğin yanında maden ve metal işçiliği; odun, kağıt imalatı; çimento, tahıl ve tekstil işçiliğinde iş yeri ortamında organik-inorganik toz, duman ve gazlara maruz kalma sonucunda KOAH daha sık görülmektedir. Bu iş kollarında çalışan kişiler sigara da içiyorlarsa hastalık gelişme riski daha da artmaktadır. 

KOAH 40 Yaşından Sonra Belirti Vermeye Başlar

KOAH’da en sık görülen yakınmalar nefes darlığı, öksürük ve balgam çıkarmadır.  KOAH ortalama olarak 20 yıl günde bir paket sigara içme sonrasında ortaya çıkmaktadır. Eğer günde bir paketten daha fazla sayıda sigara içiliyorsa bu süre daha da kısalır. Hastalık genellikle 40 yaşından sonra belirti vermeye başlar. KOAH teşhisi alan kişilerin büyük çoğunluğu halen sigara içen veya çok uzun süre sigara içmiş ve bırakmış kişilerdir. Hastalık sinsi ilerlediği ve sigara bağımlıları öksürük, balgam çıkarma gibi şikayetleri önemsemedikleri için KOAH teşhisi konduğu zaman hastalar akciğer kapasitelerinin önemli bir kısmını kaybetmiş olmaktadırlar.

Bu Belirtiler KOAH Habercisi Olabilir!
Sık sık öksürüyorsanız, balgam çıkarıyorsanız veya yaşınıza göre nefes darlığı yaşıyorsanız, özellikle de 40 yaşın üzerindeyseniz ve sigara içme geçmişiniz varsa, KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) riski altında olabilirsiniz. Bu belirtilerden en az üçüne evet diyorsanız, bir göğüs hastalıkları uzmanına başvurmanız ve KOAH tanısı için solunum fonksiyon testi yaptırmanız önemlidir. 

KOAH Tedavi Edilebilir Bir Hastalıktır

KOAH ilerleyici bir hastalık olmasına rağmen önlenebilir, ilerlemesi durdurulabilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır.  KOAH’lı bir hastanın yapması gereken ilk iş sigarayı bırakmak amacıyla hekime başvurmasıdır. Çünkü sigara bağımlılığı da tedavi edilebilen bir hastalıktır.  

Zararlı toz ve dumandan uzak durulması, grip ve zatürre aşılarının yapılması, nefes yoluyla alınan ilaç tedavisi yanında fiziksel aktivite yapılması hem hastalık gelişiminde hem de hastalığın ilerlemesi ve kötü sonuçlarının önlenmesinde önemli bir adımdır. 

Hastalığın Seyri Kişiye Göre Değişebilmektedir

Sigara içicileri arasında, KOAH gelişimi yönünden bazı farklılıklar olabilmektedir.  Sigara içenlerde akciğerlerdeki kayıp 2-3 kat daha fazla olduğu için hastalık oluşması ve şikayetlerin ortaya çıkması 50’li yaşlarda olur. Sigara içicilerin 40-50’li yaşlarda sigarayı bırakmaları durumunda, akciğer fonksiyonlarındaki kayıp kısmen düzelmektedir.  Eğer KOAH hastalığının tanısı konup, tedavi başlanmaz ise zamanla nefes darlığı nedeni ile kişi günlük yaşam aktivitelerini yapamayacak hale gelir. Bu durumda hastanın hareket kabiliyeti iyice azalır, yaşamlarını devam ettirebilmek için yakınlarına veya başkalarının yardımına ihtiyaç duyarlar. 

Hastalığın Evresine Göre Rutin Takip

KOAH tanısı alan hasta, hastalığının evresine göre izlenir. Risk faktörlerine maruziyetini, hastanın mevcut hastalık durumunu, hastalığın günlük yaşama etkilerini, komplikasyonlarını, günlük fiziksel aktivite düzeyini, tedavi etkinliğini ve tedavinin yan etkilerini düzenli olarak izlemek gerekir. 
 
Mevcut tedavinin kontrol düzeyi, ilaç yan etkileri, hastanın tedaviye uyumu her kontrolde değerlendirilir. Bunlara ek olarak hastanın hastalıkla ilgili algısı ve inanışları, aile ve sosyal desteği, nitelikli sağlık hizmetine ulaşımında yaşadığı sorunlar izlenmelidir. İzlem sıklığı konusunda ise çoğunlukla kesin bir öneri yapılmamakta, koşullara göre bireysel olarak hastanın durumu, hastalık ağırlığına göre sıklığın belirlenmesi gerektiği belirtilmektedir. 

Rahat Nefes Almanın Yolları; Basit ve Etkili Yöntemler

KOAH hastalarının düzenli egzersiz yapması, nefes darlığını azaltmadaki önemli faktörlerden biridir. Ancak, egzersizlerin aşırı yoğun olmamasına özen göstermek önemlidir. Bunun yanında;

· Soğuk ve hava kirliliğinin fazla olduğu saatlerde dışarıya çıkılmamalıdır.

· Yiyecekler daha çok sulu gıdalardan (çorba, sulu sebze yemekleri gibi) oluşmalıdır.

· Bol sıvı (su, asitsiz meyve suları, bitkisel çaylar) tüketilmelidir.

· Kilosu fazla olan hastaların şikayetleri artacaktır. Kilolu hastaların fazla kilolarını azaltmak için çaba göstermeleri gerekir. Bunun için yağlı, tatlı ve unlu yiyeceklerden uzak durulmalıdır.  

· Nefes darlığının şiddetlendiği zamanlarda derin nefes aldıktan sonra ıslık çalar gibi dudakları büzerek nefesinizi yavaşça dışarıya üfleyin. Bunu ne kadar sık yaparsanız o kadar rahatlarsınız.