Belirti Vermeden Varlığını Sürdürebilir
Serviks kanserinin en önemli nedeni insan papilloma virüsü (HPV) enfeksiyonudur. Özellikle HPV-16 ve HPV-18 tipleri serviks kanseri vakalarının yaklaşık %70’inden sorumludur. HPV cinsel yolla bulaşan bir virüstür ve birçok kişide belirti vermeden kalabilir.
Bunun dışında serviks kanseri riskini artıran faktörler şunlardır:
- Erken yaşta cinsel ilişki: HPV ile karşılaşma riskini artırır.
- Çok sayıda cinsel partner: HPV bulaşma olasılığını yükseltir.
- Sigara kullanımı: Bağışıklık sistemini zayıflatarak HPV’nin kansere dönüşme riskini artırır.
- Bağışıklık sisteminin zayıf olması: HIV/AIDS veya bağışıklığı baskılayan ilaçlar kullanımı riski artırır.
- Düşük sosyoekonomik durum: Düzenli sağlık kontrollerine ulaşımı kısıtlayabilir.
Alınacak Önlemler Kanser Riskini Düşürüyor
Serviks kanserinden korunmak için alınabilecek çeşitli önlemler bulunmaktadır. Bu önlemler hem HPV enfeksiyonunu engellemeyi hem de kanser öncesi değişikliklerin erken tespit edilmesini amaçlar. İşte serviks kanserine karşı korunma yolları:
- HPV aşısı: Hpv aşısı 9-26 yaş arasında önerilmesine rağmen bu yaş aralıklarının dışında da gayet uygulanabilir ve koruyuculuğu devam eder. Bu nedenle bu yaş aralığı dışındaki hastalara da mutlaka aşı yaptırmaları önerilir.
- Düzenli tarama testleri: PAP smear ve HPV testleri sayesinde kanser öncesi lezyonlar erken saptanabilir.
- Sigara kullanımını bırakmak: Bağışıklık sistemini güçlendirerek kanser gelişme riskini azaltır.
- Korunmalı cinsel ilişki: Prezervatif kullanımı HPV bulaşma riskini azaltabilir ancak tamamen engellemez.
- Sağlıklı beslenme ve bağışıklık sistemini güçlendirmek: Antioksidan açısından zengin sebze ve meyve tüketimi faydalıdır.
Çoğu Zaman Belirgin Bir İşaret Göstermiyor
Serviks kanseri sinsi bir şekilde ilerleyebilir ve başlangıç aşamalarında çoğu zaman herhangi bir belirgin işarete yol açmayabilir. Bu nedenle düzenli tarama testleri hayati önem taşır. İşte serviks kanserinin ilerleyen evrelerde kendini gösterebilecek bazı önemli belirtileri:
- Adet dönemi dışında vajinal kanama
- Cinsel ilişki sırasında veya sonrasında kanama ve ağrı
- Kötü kokulu, sulu veya kanlı vajinal akıntı
- Pelvik ağrı veya kasık bölgesinde rahatsızlık
- İleri evrelerde idrar yapmada zorluk, bacaklarda şişlik veya kilo kaybı görülebilir.
Tanıda Kullanılan Yöntemler Çeşitlilik Gösteriyor
Serviks kanseri tanısı, anormal hücre değişikliklerini saptamak ve hastalığın evresini belirlemek amacıyla çeşitli tanısal prosedürleri içerir. Bu yöntemler, kanser öncesi lezyonların erken teşhis edilmesine ve uygun tedavi planının oluşturulmasına olanak tanır. İşte serviks kanseri tanısında kullanılan temel yöntemler:
- PAP smear testi: Serviksteki anormal hücre değişikliklerini belirlemek için kullanılır.
- HPV testi: Yüksek riskli HPV tiplerini tespit eder.
- Kolposkopi: Serviksin özel bir büyüteçle incelenmesini sağlar.
- Biyopsi: Şüpheli bölgelerden alınan doku örnekleri incelenerek kesin tanı konur.
- Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR) ve Bilgisayarlı Tomografi (BT): Kanserin yayılımını belirlemek için kullanılabilir.
Hastalığın Tedavisi Kişiye Özel Şekillendirilir
Tedavi, hastalığın yaygınlığına (evresine), hastanın genel sağlık durumuna ve gelecekte çocuk sahibi olma arzusuna göre kişiye özel olarak planlanır. Bu nedenle, tedavi seçenekleri hastadan hastaya farklılık gösterebilir. Temel amaç kanserli hücreleri ortadan kaldırmak, hastalığın yayılmasını önlemek ve hastanın yaşam kalitesini mümkün olan en üst düzeyde tutmaktır:
Erken evrede (Evre 0 ve Evre 1):
- LEEP adı verilen bir işlemle (ince bir elektrik teli halkası kullanılarak anormal dokunun çıkarılması) veya konizasyon (koni şeklinde bir doku parçasının cerrahi olarak çıkarılması) yöntemleriyle anormal hücreler ve kanser öncesi lezyonlar tedavi edilebilir.
- Basit veya radikal histerektomi (rahmin alınması) yapılabilir.
İleri evrede (Evre 2 ve üzeri):
- Radyoterapi: Tümör hücrelerini öldürmek için yüksek enerjili ışınlar kullanılır.
- Kemoterapi: İleri evrede radyoterapi ile birlikte uygulanabilir.
- Hedefe yönelik tedaviler: Özellikle kanserin vücudun diğer bölgelerine yayıldığı durumlarda bu tedavi seçeneği değerlendirilebilir.
Tedavi Sonrası Nelere Dikkat Edilmelidir?
Serviks kanseri tedavisi tamamlandıktan sonra sağlığın korunması ve olası yan etkilerle başa çıkılması için dikkat edilmesi gereken bazı önemli hususlar bulunmaktadır. Tedavi sonrasında dikkat edilmesi gereken temel noktalar:
- Düzenli kontroller: Nüks (tekrar) riskine karşı düzenli doktor muayenesi gerekir.
- Sağlıklı yaşam tarzı: Sigara ve alkol tüketiminden kaçınılmalı, bağışıklık güçlendirici beslenmeye özen gösterilmelidir.
- Cinsel sağlık: Vajinal kuruluk, cinsel isteksizlik gibi yan etkiler görülebilir; gerektiğinde destek alınmalıdır.
- Psikolojik destek: Kanser tedavisi gören hastalar için psikolojik destek almak önemlidir.
Serviks kanseri, erken teşhis edildiğinde başarılı bir şekilde tedavi edilebilir. Bu nedenle düzenli taramalar ve koruyucu önlemler büyük önem taşır.